Cemile Sultan Korusu, İstanbul – 13 Nisan 2025
Uluslararası Vuslat Platformu, 15 yılı aşkın fikrî ve aksiyonel birikimini taşıdığı yolculuğunda bir kez daha önemli bir dönüm noktasına imza attı. İstanbul’un kalbinde, Cemile Sultan Korusu Koru Restoranı’nda gerçekleştirilen Genişletilmiş İstişare Toplantısı, fikir, aksiyon ve vicdan sahiplerinin yoğun katılımıyla bir diriliş çağrısına dönüştü.
Sabahın erken saatlerinde başlayan program, Kur’an-ı Kerim tilaveti ve dualarla başladı. Katılımcılar arasında akademisyenler, rektörler, eski paşalar, kanaat önderleri, iş insanları ve sivil toplum gönüllüleri yer aldı. Toplantının ana gündemi; ahlaki çöküş, Kur’an ahlakına dönüş, gençliğin geleceği, STK’ların fonksiyonu, özgür düşüncenin dirilişi ve kurumsal yapılanma hamlesi oldu.
Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından bir konuşma yapan Hafız Ramazan Demirkan şu ifadeleri kullandı:
“Allah katında insanların değeri düştükçe, eşyanın değeri yükselir. Biz de bugün bunun bedelini yaşıyoruz. Çözüm Kur’an’dadır. İstikamet Kur’an’dır. Bu bir fikir hareketidir, bu bir vicdan hareketidir. Ve bu yolculuk pes edenlerin değil, mücadele edenlerin yolculuğudur.”
Uluslararası Vuslat Platformu Genel Başkanı Yüksek Mimar Hamza Cebeci, Cemile Sultan Korusu’nda düzenlenen Genişletilmiş İstişare Toplantısı’nda çarpıcı mesajlar verdi. Cebeci, 15 yılı aşkın süredir sürdürülen faaliyetlerin temelini “vicdan, fikir ve ahlak” olarak tanımlarken, Vuslat’ın bir dernekten öte, Kur’an merkezli bir diriliş çağrısı olduğunu vurguladı.
Konuşmasında, dünyanın içinde bulunduğu manevi buhranın temelinde Müslümanların Allah katındaki değer kaybının yattığını ifade eden Cebeci, “Allah katında insanların değeri düştükçe, eşyanın değeri yükselir. Bugün bu acıyı yaşıyoruz” dedi.
Sivil toplum kuruluşlarının özgür iradeyle, devletten bağımsız hareket etmesi gerektiğini belirten Cebeci, Vuslat Platformu’nun bir think tank gibi çalışacağını ve fikri üretim merkezine dönüşeceğini açıkladı.
Cebeci, gençlik üzerine yaptığı değerlendirmede ise, “Bugün gençlerin elindeki imkânlar arttı ama ruhları zayıfladı. Eskiden yokluk içinde vakar vardı, şimdi bolluk içinde savrulma var” diyerek ahlak ve istikamet vurgusu yaptı.
Konuşmasını, “Üç yol var: Ya akıntıya kürek çekeriz, ya pes ederiz, ya mücadele ederiz” diyerek tamamlayan Cebeci, “Bu platform bir kahvaltı organizasyonu değil, bir ruh inşasıdır” ifadesiyle katılımcılara çağrıda bulundu.
Konuşmacılar arasında yer alan Boğaziçi Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, Türk-Alman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Yıldız, Mavi Vatan’ın mimarı Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Emekli Tümgeneral Selami Aslan, STK temsilcileri, akademisyenler, hukukçular ve doktorlar; Türkiye’nin fikrî ve sosyal geleceği üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu.
Cihat Yaycı, platformun geleceğine yönelik stratejik önerilerde bulunarak, Vuslat’ın bir "think tank" olarak kurumsallaşması gerektiğini ifade etti:
“Disiplin var, vizyon var, gönül var. Şimdi sıra bu kıymetli birikimi sistemli ve raporlayan bir yapıya dönüştürmekte.”
Toplantının belki de en can alıcı yanı; geçmişin sadece hatırlanmakla kalmayıp, bugüne rehber kılınmasıydı. Peygamber Efendimiz’in “Hubbü’d-dünya ve kerâhiyetü’l-mevt” hadisiyle başlayan içsel muhasebe, günümüz gençliğine, eğitime, düşünceye ve ahlaka dair derin tespitlerle devam etti.
Kadın Kolları Genel Başkanı Merve Çakır, “Bu toplantılar bana göre bir medrese ruhunu, bir hikmet iklimini temsil ediyor” derken, genç katılımcılar arasında bulunan akademisyenler, dijital dönüşüm ve yeni nesil STK yapılanmaları üzerine öneriler sundu.
Toplantı, şairane bir kapanışla sona erdi. Katılımcıların gönlünde derin bir iz bırakan Necip Fazıl Kısakürek’in “Bayraklaşmıyorsan bayrak utansın!” mısrası, bu yürüyüşün sadece bir fikir hareketi değil, bir irade inşası olduğunu bir kez daha hatırlattı.
❝ Uluslararası Vuslat Platformu, yalnızca konuşanların değil; düşünenlerin, dertlenenlerin, direnenlerin ve yön verenlerin topluluğudur. Bu toplantı, geçmişten geleceğe uzanan bir medeniyet nöbetidir. ❞
❝ Uluslararası Vuslat Platformu, yalnızca konuşanların değil; düşünenlerin, dertlenenlerin, direnenlerin ve yön verenlerin topluluğudur. Bu toplantı, geçmişten geleceğe uzanan bir medeniyet nöbetidir. ❞
We use cookies to analyze website traffic and optimize your website experience. By accepting our use of cookies, your data will be aggregated with all other user data.